24 Ocak 2013 Perşembe

Filistin, gerçekten Yahudilerin yurdu mu?

Filistin, gerçekten Yahudilerin yurdu mu ?

Gelin isterseniz bu konuya bir de Muhammed Esed' in kaleminden yaklaşalım. Mekke' ye Giden Yol kitabında geçen, konu hakkında bizler için de yeni bir ufuk açacak güzel bir yazı ile sizleri başbaşa bırakıyorum.

Siyonist hareletin karşı gelinmez lideri Dr. Chaim Weizmann' la, Filistin' e yaptığı mutad ziyaretlerden birinde, bir yahudi arkadaşının evinde karşılaştığını söyler Muhammed Esed ve şöyle devam eder:

"İnsanın, uzun ve gergin adımlarla odayı arşınlayan bu adamın bedeni hareketlerinde kendini açığa vuran sınırsız enerjiden, geniş alnında ve keskin, içe işleyen bakışlarında yansıyan zekanın etkisinden kendini kurtarması kolay değildi.

"Ulusal Yurt" düşünü bulandıran parasal zorluklardan ve dışardaki insanların bu düşe gösterdikleri ilginin yetersizliğinden yakınıyordu; üzülerek gördüm ki, diğer pek çok siyonist gibi o da Filistin' de olup biten her şeyin sorumluluğunu "dış dünya" ya yüklemek eğilimindeydi. Bu durum beni, orada bulunan öteki insanların onu dinlerken gömüldükleri saygılı sessizliği bozarak,

"Peki ya Araplar ne olacak?" diye sormak zorunda bıraktı.

Tartışmasız sürüp giden konuşmayı bu çatlak nağmeyle yaralayarak büyük bir "gaf" yapmış olmalıydım ki, Dr. Weizmann yavaşça bana doğru döndü; elindeki fincanı sehpaya bırakarak şaşkınlıkla soruyu tekrarladı:

"Araplar ne mi olacak?.."

"Tabii her şeye rağmen bu ülkede yine de çoğunluk durumunda olan Araplar değil mi? Onların açık ve kesin muhalefeti karşısında Filistin' i kendi vatanınız haline getirmeyi nasıl umabilirsiniz?"

Siyonist lider omuz silkerek, kuru ve alaycı bir tavırla:
"Birkaç yıla kadar, umuyoruz ki, çoğunluk falan kalmayacak onlar için. "

"Olabilir belki. Yıllardır bu sorunla uğraştığınıza göre durumu benden daha iyi biliyor olmalısınız. Hadi diyelim ki, Arab mukavemetinin yolunuza koyduğu engeller aşılabilir türden engeller; peki ya sorunun ahlaki yanı? Bu sizi hiç kaygılandırmıyor mu? Öteden beri bu ülkede yaşayan insanları yerlerinden etmenin, sizin adınıza büyük bir haksızlık olacağını hiç düşünmüyor musunuz?"

"Fakat burası bizim memleketimiz," diye cevap verdi Dr. Weizmann, kaşlarını kaldırarak, "biz sadece elimizden haksızca alınan bir şeyi geri almaya çalışıyoruz, hepsi bu."

"Ama neredeyse iki bin yıldır Filistin' den uzakta yaşıyorsunuz! Üstelik iki bin yıl önce, bu ülkede hükmettiğiniz günleri toplasan - ki bunun da bütün Filistin' i kapsadığı su götürür - beş yüz yılı bile bulmaz. Bu duruma bakılırsa, Arapların da İspanya üzerinde pekala hak iddia edebileceklerini düşünmek gerekir. Çünkü ne de olsa onlar İspanya' da sizden daha fazla kaldırlar; neredeyse yedi yüzyıl... ve daha da önemlisi, onlar o ülkeyi kaybedeli pek fazla zaman da geçmedi, topu topu beş yüz yıl..."

Dr. Weizman, gizleyemediği bir sabırsızlıkla: "Saçma, saçma! Araplar İspanya' yı ancak fetih yoluyla ele geçirmişlerdi; İspanya hiçbir zaman onların ana vatanı olmadı; bunun için de, eninde sonunda bir gün İspanyollar tarafından kovulmaları mukadderdi."

"Bağışlayın ama", dedim, "Bana öyle geliyor ki, burada büyük bir tarihi gerçek gözden kaçırılıyor. Öyle ya! Unutmayalım, İbraniler de Filistin' e fatihler olarak girdiler. Onlardan önce, Semitik, non-Semitik, pek çok başka yerleşik kabileler vardı burada - Amoritler, Edomitler, Ferisiler, Moabitler, Hititler ve daha başkaları. Bütün bu kabileler, İsrail ve Yahudi krallıkları zamanında bile bu ülkede yaşamaya devam ettiler. Romalılar bizim Yahudi cedlerimizi buralardan sürüp çıkardıkları zaman bile, onlar bu ülkede kaldılar. Bugün de işte yine burada yaşıyorlar. Yedinci yüzyılda Arablar fetihlerini izleyerek Sruiye ve Filistin' e gelip yerleşen Arablar her zaman nüfusun küçük bir azınlığını oluşturuyorlardı bugün bizim Suriyeli ve Filistinli Arablar olarak tanıdığımız halk, aslında bu ülkenin Arablaşmış eski sakinlerinden başka kimseler değil. Onlardan bir kısmı zaman içinde Müslüman oldu, bir kısmı da Hristiyan olarak kaldı; Müslüman olanlar, ister istemez Arabistan' dan gelen dindaşlarıyla evlendiler. Fakat, Filistin' de yaşayan ve Müslüman olsun, Hristiyan olsun Arapça konuşan bu halk yığınlarının ülkenin gerçek sahiplerinin soyundan, yani daha İbraniler Filistin' e gelmeden önce yüzyıllardır bu ülkede yaşayan kadim halkların soyundan geldiklerini inkar edebilir misiniz?"

Dr. Weizmann, benim bu beklenmedik çıkışıma karşılık nezaketle gülümsedi ve konuyu değiştirdi."

.... Şüphesiz, şimdi Filistin' in gerçekten Yahudi yurdu olup olmadığını daha iyi anladık...Hep olmadığına inandığımız gibi....