Hedefimiz Sümela:)
Trabzon' daki Sümela Manastırı' na ulaşmak için uzun ve güzel bir yolculuk geçiyor. Burada aşağı kısımda büyük otobüsümüzden inip, manastıra gitmek için küçük dolmuşlara biniyoruz. Otobüsten inmeden önce rehberimiz isteyen yürüyebilir diyor, tabi benim hiç niyetim yok:) zaten dolmuştan inince bile uzak olan manastıra, o kadar uzak bir yerden yürümek oldukça zor olacakmış. Sümela' ya önce Seyir Tepesi' nden bakıyoruz, sonra dolmuşların en son gidebildiği yerde iniyoruz. Buradan sonrası, doğal güzelliklerle dolu, zor, bir o kadar da yorucu bir yoldan manastıra ulaşmak.
Oldukça kalabalık buralar, hamile, yaşlı insanlar bile gelmiş, şaşırıyor insan gerçekten. Annemin yolun bitmesine az kalan bir yerde pes ederken, turdaki bir tonton teyze ile dinlenme isteğine hayhay diyerek ben yola dilim dışarda devam ediyorum:) Bir elimde su, bir elimde fotoğraf makinesi, işte sonunda manastır... Malesef içine ziyaret için giremiyorum, yorgunluktan. Ama arkadaşım içini de fotoğraflama imkanı buluyor. İnsan, bu manastır taaaa buralara nasıl yapılır, bu taşlar bu dik yamaçlarda nasıl taşınır ve bu yamaçlara yerleştirilir diye düşünüyorum, cevabı ise Cihan Balcı' dan. İmanın gücü...
Üzerinde manastır resminin olduğu bu güzel çeşme de, dolmuştan inip, patika yolu yürümeye başladığımız yerde (Suyu akmıyor ama).
Manastır' dan ayrılıyoruz, kurtt gibi açım, kimse beni durdurmasın :)
1 yorum:
afiyet olsun tabi acikirsinn bu kadar yol yurursen
Yorum Gönder